20 Nisan 2012 Cuma

Just Call Me Nobody: Da Xiao Jiang Hu



2010 yapımı Yen-Ping Chu' nun elinden çıkma bu Çin filmine başlarken zaten pek bir beklentim yoktu ancak izledikçe ilk kez beklenti konusunda haklı çıktığımı hissettim.

Komedi/ martial art tarzında olan bu filmin iyi olarak adlandırılabilecek bir iki  noktası varsa müzikleri ve filmde arz-ı endam eden Kelly Lin' dir o da oyunculuğundan ziyade güzelliğinden.

Kendi halinde bir ayakkabıcı olan elemanımız (Xiao Shen Yang) resimli kitaplara hadi diyelim wu xia tarzı manhualara meraklıdır ancak kung fudan pek çakmaz. Günün birinde Lady Moon ile tanışır. Sonra onun peşinden gider. Tesadüfler tesadüfleri izler...

Film içinde çeşitli göndermeler mevcut ve bunlarla izleyeni eğlendirmek planlanmış ancak iş öyle yürümüyor. Teknede adam ilk anda "may the force be with you" dediğinde (gerçekten dedi ) hahaha demiştim hatta resimli kitapta Yoda' yı görünce de eğlenmiştim ama ilerleyen bölümlerde lazer kılıçları, star wars main theme' in değiştirilmiş hali, Pandora (Stephen Chow) vss... esprileri pek bir işe yaramıyor. Bunun en önemli nedeni de kurgunun beter olması ve sadece birbirine bağlanmış espriler ile yaratılmaya çalışılmış, montajlanmış esprilerle ilerlemeye çalışan  bir yapım olması. Sonuç olarak bana kalırsa  temeli bir şeye oturtulmamış bir örgüsü olmayan  bir film olmaktan öteye geçememiş.

Aksiyon sahneleri ve koreografilerindeki abartılar da artık her şey birbirini tekrarlamaya başladığından etkileyici olmaktan ya da heyecan yaratmaktan  uzak.

Tayvanlı şarkıcı Bobby Chen'in bu parçası da filmde kullanılmış. Parça bana kalırsa güzel.




Bu klibin filmle ilgisi yok, öncelikle bunu belirteyim ve ardından ekleyeyim bu klibe gıcık oldum ben. Özellikle klipteki oğlana uyuz oldum. Kafasını alıp akordeona sıkıştırmak geliyor içimden.

Filmde en şeker şey olarak ayakkabıcının küçüklüğünü şeçiyorum. Sevimli velet.

Ayrıca manhua meraklısı çocuğa da kıyamam... Sevimli bir velet daha.

Filmin tema parçası...Eğlenceli...




Eric Tsang' ın makyajını başarılı buldum zira o olduğunu anlamam biraz vakit aldı.

Pek çok filme yapılan göndermelerin amaçsızca uçuştuğu ancak senaryonun ve gidişatın bir yön eylemi  olmadığı  filmde bu esprilerden ziyade ayakkabıcı ve Lady Moon' un yemek yaptığı dramatik sahne ( film boyunca  böyle bir örgü olmadığı için) daha etkileyici kalıyor.

Bu da filmin kapanış parçası. Sevdim ben bunu...




Böyle bir tarz ya da film aranıyorsa hala Stephen Chow filmleri bu derde deva... Akıllıca kurgulanmış, klişenin dibine vurup sağa sola gönderme yaparken ince ve zekice esprilerle dolu filmler için bu adamın filmlerine başvurunuz.

Parça parça eğlenmek mümkün filmde misal başta annenin çocuğa ingilizce öğrettiği sahneler gibi ancak bir bütün olarak bakıldığında elde izleenecek başka bir film yoksa ve  insan film film diye kıvrananıyorsa  önerebilirim sadece nacizane ben...

Hiç yorum yok:

LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...