21 Mart 2016 Pazartesi

OUROBOROS : J Drama




Kanzaki Yuuya' nın mangasından uyarlama olan 10 bölümlük Ouroboros' a başlarken,  Ikuta Toma ve Oguri Shun' un yer alması dışında dizi hakkında  fazla bir bilgim yoktu. Sonuç olarak dizi benzer bir konuya sahip Maou' dan sonra bu tarzda en  beğendiğim dizi oluverdi. Gerçi Maou, Kore yapımı Devil' in Japon adaptasyonuydu ancak Maou' yu The Devil' e göre daha derli toplu ve daha akıcı bulmuş, daha çok sevmiştim.


Oguri Shun ve Ikuta Toma' nın dışında dizide Juri Ueno, Yo Yoshida , Kenichi Takito, Kotaro Yoshida gibi isimler yer alıyor.


Danno (Oguri Shun) ve Ryuzaki ( Ikuto Toma) bir yetimhaneye yerleştirilmiş yetimlerdir. Ne yazık ki çok değer verdikleri öğretmenleri  bu yetimhanede bir gece bazı adamlar tarafından öldürülür ki buna bizzat şahitlik eden Ryuzaki' dir. Olayın üstü polis tarafından örtülür, Danno ve Ryuzaki gördükleri her şeyi unutmaları için uyarılır.


Yıllar içinde Ryuuzaki polis olur, Danno ise yakuza saflarında kendine yer edinir. İkisi de amaçları doğrultusunda kariyer basamaklarını hızla çıkmayı ve polisi bile yönlendiren, bu olayın arkasındaki kişileri ve özellikle öğretmenlerini  öldüren adamı bulmayı hedeflemektedirler. İntikam planları doğrultusunda ilerlerken kendi çaplarında ya da kendi açılarından adalet arayışlarını da sürdürürler.







Ikuta Toma aptal ayağına yatan, hafif sakar, sıcak kanlı görünen ancak zaman zaman müthiş bir karanlığa sahip olabilen Ryuzaki'yi götürmüş. Gerçi dizinin akışı iyi olduğu için çok kastırmasına da gerek kalmamış. Ortağı ile ilişkisi, müthiş şefleri ve diğer iş arkadaşlarının yaklaşımı nedeniyle içten içe yaşadığı çelişkiler konusu var gerçi. Bu durum diziye ayrı bir derinlik katıyor.







Oguri Shun, genç yaşında yakuza arasında kendine isim edinmiş zeki ve yetenekli bir mafya üyesi  Danno rolünde.  Kendi nedensellikleri, Ryuzaki ile olan ilişkisi, amacına olan bağlılığı gibi etkiler karakteri zenginleştirirken diziye derinlik sağlayan öğelerden. Danno' nun yoooosh deyişi ve her hafta farklı bir karakter özelliğine bürünmesi eğlenceli öğelerden ayrıca bunun sağ kolu Fukamachi her insana nasip olmaz, söyleyeyim.


Ha, bunun dışında ben bu ikisini birlikte izlemeyi seviyorum nedense...


Juri Ueno, Ryuzaki' nin ortağı, babası teşkilatın üst mevkilerinde bulunan, başarılı bir polis olan Hibiko rolünde iyi iş çıkarıyor.  Hibiko bir karakter olarak güçlü iradeye sahip, belli çizgileri olan, babasıyla sorunlu, zaman zaman sinir bozuculuk dozu yükselen  bir karakter. Çizgileri net olan birinin Ryuzaki ile ilişkisinin kırılma noktaları olacağı zaten tahmin edilebilir ancak dizi bunun ardındaki öğeleri hoş bir şekilde sunuyor.






Değinmeden geçemeyeceğim bir karakter var ki kendisi detektif Chono ( Kenichi Takito). Bu karakterin iç güdüleri inanılmaz güçlü hani görseniz kendisinden beklemezsiniz. Ve kendisinden beklenilmeyecek, kararlarını üzerine kurduğu bir algısı var.


Şef Mishima' nın elemanları üzerindeki tavrı ve teşkilata tepkileri, Tachiba' nın sürekli tetikte olması, teşkilatın içinde dönen çekişmeler, karanlıkta gelişen süreçler dizinin akıcılığını arttırırken  dizinin atmosferine katkı sağlıyor.


Dizi içindeki müzikler güzel, açılış ve kapanış parçası olan Arashi' nin Sakurası'na da lafım yok ancak son bölümde olmamış o parça...  Bir an yabancılaştırma öğesi hahahaha diye düşünüp saçmalamışlığım dahi var kendimi ekrandan çıkarabilmek adına.


Ouroboros, mitolojide kendini kuyruğunu ısıran bir yılan şeklinde tasvir edilen bir simge. Bu simge, sonsuzluğu, döngüselliği ve yeniden doğuşu temsil ediyor. Dizi ismini Ryuzaki ve Danno' nun çok sevdiği öğretmenlerinin boynunda taşıdığı- yanlış hatırlamıyorsam - kuyruğunu ısıran iki yılanın yer aldığı kolyeden alıyor. Bu simge nedeniyle çocuklar kendilerini çift ejderhalar olarak adlandırıyor. Bu simgenin diziye ya da dizinin ourobos' a olan çok yönlü bağlantısı oldukça hoş.


Ben diziyi beğendim hatta belki zamanım olursa ya da izleyecek başka bir şey bulamazsam tekrar izlemeyi düşünüyorum. Dizinin ilerleyişinde ve aslen arka planındaki dramatik öğeler yoğun olmasına rağmen bunun dozunu belli bir çizgide tutmayı başarmışlar ve olaylara olan bakış açısının farklı noktalardan gösterilmesini ve izleyenin bunu değerlendirebilmesini sağlayabilmişler. Bu açıdan başarılı. Herhangi bir spoilera mahal vermemek adına detaya girmeyeceğim. Her ne kadar mangadan uyarlanmış olsa dahi - ki ben mangayı okumadığım için mangayı değerlendiremiyorum- böyle bir konunun bizim senaristlerin eline geçmesi durumunda her bölümde göz yaşı ve ajitasyonun eksik olmadığı, izleyeni travmalara sürükleyen, her bölümde bir karakterin depresyona girdiği ve yarım saat bu depresyon ve etkilerinin gösterildiği, farklı bakış açılarının kaybolduğu, en dipteki adalet algısının klişeleştirildiği hatta yok edildiği bir 100 bölüme dönüşebileceğini dizi izleyemeyen şu halimle tahmin edebiliyorum.


Neyse, izleyecek bir dizi arayanlara kesinlikle tavsiye ederim.


(Dizinin ost'undan, çook güzel)




2 yorum:

Esra dedi ki...

Kesinlikle bu yazınla başlayacağım :)
Ne zamandır bu diziyi merak ediyorum ancak illa sevdiğim oyuncu oynuyor diye hiçbir zaman dizi işlemedim izlenen de sende güzel hatta tekrardan izleyebilirim diyince artık bende bir bakayım en iyisi :)
Çok hoş bir tanıtım olmuş :)

Tawannanna dedi ki...

teşekkür ederim, buna sevindim :) umarım diziyi benim kadar beğenirsin hatta yorumlarını beklerim ^^

LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...