25 Eylül 2016 Pazar

Bad Guys: Kore Dizisi



Anladığım kadarıyla 2014 yılı Kore camiasında polisiye, suç, gerilim alanında iyi iş yapmış. You're All Surrounded' ın hemen ardından izlemeye başladım Bad Guys' ı. Aslında önceliğim Missing Noir M' di ancak teknik bir arıza sonucu Bad Guys'a dönmek durumunda kaldım.(Yazıyı eklediğim şu zamanlarda Missing Noir M de tamamlamanın zevkini yaşıyorum) Bad Guys'a başlarken  pek bir umudum yoktu zira biraz da karanlık görünüyordu fakat sonucu soracak olursanız çok beğendiğim bir dizi oldu. Bu Kore dizisinin bir güzelliği daha var, sadece 11 bölüm. Gerçi sonunda insan biraz üzülüyor 11 bölüm oluşuna ama ne yapalım?



Seoul polisi biraz zorda. Suç oranları ve vahşet derecesi artarken polisler buna yetişemiyor. Mevcut sayının yanında belli başlı diğer bazı sorunlar var. Öncelikle polisler suçlu gibi düşünemiyor. Çoğu, belli sınırların dışına çıkamıyor, izlemek zorunda oldukları kurallar ve geçmemeleri gereken çizgiler var. Bunun dışında diğer sıkıntı ise çoğu elini taşın altına sokmak istemiyor. Yani amaçlar aylık maaşlarını alıp hayatta kalmak. Memur insanlar sonuçta.





Emniyet Müdürü Nam Goo-Hyun (Kang Shin II), polis olan oğlunu görev başında son zamanların azılı seri katiline kurban verince alternatif bir planla geliyor. İçindeki acıyı dindirebilmek diğer bir amacı doğal olarak. Sıradışı bir ekip kurmaya karar veriyor ve bu işi, 2 yıl önce kızını başka bir seri katile kurban veren ve bunun üzerine görevden uzaklaştırılmış bir polis olan Oh Goo-Tak' a (Kim Sang- Joong)götürüyor. Oh Goo Tak ise bir şartla bunu kabul ediyor. Hapishaneden çıkaracağı 3 suçlunun bu ekibin üyesi olması gerektiğini belirtiyor. Bu şekilde ekip kuruluyor. Ekibe bir de müfettiş  Yoo Mi-Young ( Gan Ye-Won )dahil ediliyor, bunlardan sorumlu olsun diye. Böylece görevden uzaklaştırılmış bir polisin kontrolünde eski bir mafya üyesi, bir kiralık katil ve bir seri katil ve hepsinden kötüsü birazdan nedenlerini yazacağım şekilde gereksiz bir müfettişten  oluşan bu şirin ekip olayların üzerinde çalışmaya başlıyor.








Diziyi güzelleştiren bir nokta 11 bölüm oluşu. Bununla birlikte senaryo ve kurgu 11 bölüme çok iyi dağılmış. Gereksizlikten uzak, sağa sola yatmadan, altta işleyen diğer bir örgü ile oldukça derli toplu ve sürükleyici. Ben zeka açısından biraz sınırlı olduğum için dizinin 10 bölüm olduğu aklımda kalmış. 10. bölümde ağlıyordum "lan, dizi nasıl biter diye".   Kaptırmışım kendimi sürekli kalan süreyi kontrol edip "son 10 dakikada nasıl çözecekler bunu..." diye ufaktan kendimi yiyordum ki 11. bölüm olduğunu farkedince huzura erdim.  11 bölüm çok kararında ve akıcı. Ha, keşke 2. sezonu olsa derim bak.



İkinci nokta ise karakterler. Tahmin edilebileceği şekilde her karakterin kendine özgü bir niteliği var. Ayrıca senaryoya yedirilmiş bir ağırlıkları da var. Spoiler vermeden açıklanması zor bir olay ancak şu kadarını söyleyeyim karakterler dışında bu karakterlerin kendi içlerindeki dinamikler ve ilişkileri diziyi bu hale getiren en önemli nokta. Bunun dışında tabii ki oyunculuklar diğer bir nokta ki, izleyen anlar işte ne diyeyim.










Oh Goo Tak: Eski polis aslında sağlam da bir dedektif. Rüşvete uzak, suçluların azılı rüyası. Lakabı "Mad Dog" zaten, anlayın. Biraz sertlikten hoşlanıyor  ancak kızının ölümü dağıtıyor onu. İçindeki öfke ile birlikte bu ekip teklifi gelene kadar bir şekilde yaşıyor. Korkusuzluğu ise ayrı bir konu öyle ki azılı katillerin bile iç güdülerine bulaşma sinyalleri gönderebiliyor. Kim San Joong' u takdir etmek lazım zira dizideki en iyi performans kendisine ait kanımca.




Park Woong-Cheol (Ma Dong-Seok ) : Bir mafya üyesi, 20 küsur yıl yemiş. Mensubu bulunduğu çetenin tüm Seul' ü ele geçirmesinin sebebi adam. Bir nevi kendi teslim olmuş zira polisin bunu yakalayacağı yok. Sert görünümlü, yumrukları meşhur olan bu eleman aslında bu 4' lü arasında bir şekilde en vicdanlı olanı sanırım. Aynı zamanda en sosyal olanı olduğunu eklemeyi unutmamalıyım. Ma Dong Seok' un performansı da çok iyi.





Jung Tae- Soo (Jo Dong Hyuk): Kiralık katil tam bir profesyonel. Zamanında kaç insanı öldürmüş bilinmiyor ancak bir tek cinayeti sebebiyle gidip kendi teslim oluyor. Bana kalırsa ekibin en incelikli elemanı. Bu arada dövmeler on numara, gönül isterdi daha fazla görmeyi. ( Az önce bu diziye yapılabilecek en gerizekalıca yorumu yaptığımdan dolayı kendimi tebrik ettim, diziden özür diledim. Ama yılmıyorum, ileride bir tane daha yapacağım) Jo Dong Hyuk' un performansı muazzam.








Lee Jung Moon (Park Hae-Jin) Ekibin seri katili. Yüksek IQ sahibi  ve psikopat. Ömür boyu hapis cezası var. Park Hae-Jin' in karakter yorumu ise her ne kadar bir şey yapmıyormuş gibi gözükse de gayet başarılı.


Yoo Mi Young (Gang Ye-Won) : Gang Ye Won ile ilgili bir sorunum yok ama Yoo Mi Young karakteri ile bir sorunum var. Şimdi,  anlıyorum, dizinin kurgusu ve senaryo yapısı gereği sorgulayıcı, mahkumlara insan olmayan yaratıklar olarak bakacak falan bir karakter lazım. Ne var ki ya karakterin yapısında, analizinde ya da oyuncunun yorumunda bir problem var. Çıktığında sinir bozan, bir iki pratik nokta hariç olmasa da olur bir karakter ortaya çıkmış. Havada kalmış sanki biraz.








Böyle bir ekip olunca, sistemin dışında sistemin dışına itilmiş insanların durumları, suçluların hakları vs... gibi konuların da ele alınması lazım. Ha, dizi değiniyor ama çok fazla bu noktalara dalmıyor. Bunun yanında dizide en fazla sorulan soru insan ile hayvanın farkı ya da kötülüğün bir sınırı var mı gibi sorular.


Dizinin müzik seçimleri güzel. Aksiyon sahneleri oldukça tatmin edici. Final bölümünde Tolstoy alıntıları yaparak fular takmayı da ihmal etmiyor.



Bu şekilde anlatınca sanki çok karanlık bir havası varmış gibi görünüyor, Doğrudur, normalde var olan dizilerden bir adım daha karanlık bir havası olmasına rağmen o kadar da değil, ayrıca kendi içinde bir espri anlayışı ve eğlenceli dakikaları da mevcut.






Çok nabız yoklayıp  dizilerin başarı ya da  popülerite durumlarını takip etmiyorum ancak içimden bir ses bu dizinin biraz hakkının yendiğini söylüyor. Yemeyin, oldukça başarılı bir yapım. İzlediğim en iyi dizilerden biri diyebilirim. Tür herkesin hoşuna gider mi bilmem ancak niyetiniz varsa düşünmeden başlayın ve izleyin derim ben. Keşke 2. sezonu olsa :(


En gerizekalıca ikinci yorumumu da unutmayayım.

Kim Jae-Seung  



Bu çocuğu dizinin en baby-face' i ilan ettim.

2 yorum:

paul dedi ki...

dizinin ilk yarısıyla ikinci yarısını izleyişim arasında bir yıl falan var, yarıda bırakmış değilim de aslında dizi izlemiyordum diyelim. bu dizinin güzel yanını sanırım insanın merakını öldürmeden ilerleyebilmesi ilan etmiştim. birçok şeyin ne olduğunu tahmin etmek zor olmasa da "ama nasıl" kısmını korudu. karakterler genel olarak güzeldi, yoo mi young karakteriyle ilgili sevdiğim tek şey galiba bir ara savcının tarafına geçmiş olmasıydı, ütopik derecede iyi polis karakterlerine ayar olduğum için sanırım. ama gerçekten çoğu zaman varlık sebebini sorguladım. güzel bir yazı olmuş eline sağlık

Tawannanna dedi ki...

teşekkürler ^^ dizi, aynen tanımladığın gibi. ek olarak her ne kadar derin konulara, ağır noktalara değinmiyorsa da kendi halince, kafayı pek zorlamadan karakterler ve bu tanım üzerinden sekmeden akıyor. Eh, bu da bir başarı bence :))

Yoo Mi Young yerine artık giydiği trençkotları hatırlıyorum artık, o derece gereksiz :))

LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...