25 Mayıs 2017 Perşembe

Love Me, If You Dare: Çin Dizisi





Love Me, If You Dare   2015 yılında gösterime giren, baş rollerinde Wallece Huo, Ma  Sichun, Wang Kai, Andrew Yin, Edward Zhang' ın yer aldığı bir Çin Dizisi. Dizi aslen Çinli yazar Ding Mo' nun aynı isimli romanından uyarlama.



Dizi gerilim - polisiye tarzında ilerliyor ve tabii ki romantizm de dizide yerini buluyor. Romanı okumadığım için kitap hakkında yorum yapamayacağım ancak bu romantik sahneler biraz iç bayıyor dizide.


Wallace Huo, dizinin ana karakteri Bo Jin Yan' ı canlandırıyor. Bo Jin Yan, dahi bir kriminolog ve narsisizmin doruğunda yaşayan biri. Egosunun ve zekasının yüksekliğine tezat olarak duygusal zeka fakiri olduğu için  insanlarla pek iletişim kur (a)mayan birisi. Dizinin ilk bölümlerinde parça parça verilen geçmişine dair detaylar merak uyandırıp  pek bir şey anlaşılmazken ve  kendisini hayattaki tek dostu Fu Zi Yu ile idare ederken hayatlarına önce Bo Jin Yan' ın çevirmeni daha sonra asistanı olarak Jian Yao giriyor. Ağır polisiye vakalar bir şekilde Bo Jin Yan' ın önüne gelirken ve bunları çözerlerken arkada daha farklı olaylar dönüyor.



Wallece Huo' ya Bo Jin Yan' lik yakışmış. Oyunculuk güzel. Jian Yao zaman zaman çok can sıkıyor ve abartıya düşüyor. Dizinin katalizörü Fu Zi Yi. Gönül işlerinde bazen ufak konuşmalar önemlidir mesajını bize iletiyor ayrıca.



Fena dizi değil ancak bazı şeyler eksik bu dizide bu nedenle tam performansını yakalayamamış bence. Bir de 24 bölüm olmasaymış çok daha şeker olacakmış. Yine de bu tarz bir yapım arıyorsanız göz atmanızda fayda var. Muhtemelen bir ikinci sezon gelecek.




1 Mayıs 2017 Pazartesi

Hüseyin Rahmi Gürpınar - Gulyabani: Kitap (2017 Klasik Kitap Okuma Maratonu - 4)




Hüseyin Rahmi Gürpınar' ın Gulyabani'sini 2015 basımı Yason Yayınlarından okudum. Gulyabani, hurafe ve batıl inançların insanları, özellikle saf ve eğitimsiz kişileri, nasıl etkilediğini ve baskı altına aldığını ancak akıl ve bilim ile bunların aydınlatılabileceğini ele alıyor.


Kitabın başında yer alan, yazarın bir okuyucusu olan Hanımnine'den gelen mektup ile yazarın buna verdiği cevap zaten kitap hakkında çok güzel fikirler veriyor.


Genç yaşta dul kalan Muhsine' nin, annesinin bir arkadaşı tarafından İstanbul' un biraz dışında, hakkında korkunç iddiaların dolaştığı bir konağa götürülüp orada hizmetkar olarak çalışmasını, bu korkunç konaktaki korkunç yaratıklar ve aklını kaçırdığı iddia edilen konağın hanımı ve diğer iki kadın ile yaşamaya başlamasını anlatıyor. Periler, cinler, gulyabani konakta cirit atıyor. Konağın garip ve belirli kuralları var, uymayanı boğuveriyorlar.


Sonunda Muhsine' nin merakı ve dirayeti ile konakta çalışan Hasan' ın aklı ile olaylar çözülüyor.



Başlarda ürkütücü bir havası olan hikaye ilerledikçe (tahmin edilebilir olsa dahi) ilerleyen bölümlerde insan kurulan düzene ve oluşan trajikomediye  kapılıp giderken ve anlatımdaki eğlenceli dile  gülerken sonunda  bazı insanların masumların inançları üzerinden nasıl nemalandığını ve kazanç elde ettiğini görerek hüzünleniyor. Gülerken bir parça sinirleniyor.


Gulyabani' nin yanında yazarın diğer bazı hikayeleri de kitabın içinde yer alıyor.


Hüseyin Rahmi Gürpınar gerçekçi ve doğalcı bir yazar. Yazarın gözlemciliğini ve bunu aktarma dilini takdir etmemek olmaz.


Hikayeler o dönemde yazılmasına rağmen aslında hala geçerliliğini koruyor.


Bu hikayelerde yer alan, hikayenin kahramanı Adalar Vapuru' nun karşılığı bence günümüzde metrobüs. Buna rağmen toplu taşımanın her türlüsünü  kullanan herkes tıklım tıklım dolu araç bir sonraki durağa uğramadan geçtiğinde seviniyordur.  İstanbul' un ulaştırma sorunu hala yerinde saydığını düşünüyor insan kitabı okuyunca.


Gulyabani okuması keyifli bir kitap. Gözden kaçıran varsa bence bir göz atsın.


"Zeka hiç kimsenin suratında:" İşte ben buradayım " diye kendini ilan ederek haykırmaz. Bazen onun nereye saklandığı da bilinmez. Ama herkes kendisinde bulunduğu iddiasındadır. Onu belli etmeye türlü vesileler ararlar."

Gulyabani -  Savunma

LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...